Teknik Bilgi Deatyı | Bağcılıkta Aşılı Asma Fidanının Önemi

BAĞCILIKTA AŞILI ASMA FİDANIN ÖNEMİ

       Bağın temeli fidandır. Temelin sağlam olması için fidanın ismine doğru, sağlıklı ve kaliteli olması gerekir. 40-50 yıllık yatırım yapıldığı düşünülerek bağcılığın yönü(sofralık, şaraplık, kurutmalık) hakkında isabetli karar vermelidir. Bu konuda, fidancıdan ziyade, bağcılık konusunda bilgisine güvenilen uzman kişilerden yararlanılmalıdır. Bu karar doğru verilmez ise bağın en önemli çağında sökülme durumu ile karşılaşılabilir.

        Bağcılığın yönünü belirledikten sonra ikinci aşama olarak çeşit seçiminin doğru yapılması en önemli konudur. Zira çok sayıda sofralık, şaraplık ve kurutmalık üzüm çeşidi vardır. Bilhassa sofralık çeşitlerde, bağın kurulacağı yer (bölge, iklim, toprak şartları, rakım) çeşit seçiminde karar vermede önem kazanmaktadır. Çeşit seçiminde ticari değerini unutmamak gerekir. Piyasada mahalli, yurt içi ve yurt dışı geçerlilik durumu en önemli kriterdir.

       Tüm bu kriterlerde doğru karar verdikten sonra, fidanın nereden, nasıl temin edileceği, konusu çok iyi araştırılmalıdır. Çok sayıda fidancı vardır. Nasıl doktordan doktora fark varsa, çözüm için en iyisini bulmak aramak gerekiyorsa, fidancıdan fidancıya da fark olabileceğini düşünmek, en doğru yeri bulmak gerekir.

       Bildiğiniz gibi ülkemizin her bölgesinin floksera ile bulaşık olduğu kabul edilmektedir. Buna rağmen her bölgemizde yerli (aşısız) bağcılık yapılmaya devam etmektedir. TUİK 2011 istatistiklerine göre Türkiye’de 472.545 ha. bağ sahası mevcuttur. Bu mevcut bağ sahasından 4.296.35 ton yaş üzüm üretilmektedir. Dekar başına verim 909 kilogramdır. Yine TUİK’ in aynı yıl rakamlarına göre Ege bölgesi 139.208 ha. bağ sahasından 1.952.356 ton ürün elde etmektedir. Buna göre dekar başına 1402 kg. yaş üzüm demektir. Bu değerlendirme gösteriyor ki, Türkiye ortalaması Ege bölgesi ortalamasına göre çok düşük durumdadır. Bilinçli bağcılık yapıldığı taktirde Manisa ilimizde çekirdeksiz kuru üzüm olarak dekar başına 700-800 kg. kuru üzüm almak çok normal sayılmalıdır. Buda yaş üzüm olarak 2800-3200 kilograma eşdeğerdir. Sofralık üzümlerde, çeşide bağlı olarak değişmekle beraber 2,5-3,0 tonda çok normal bir sonuçtur.

        Bu sayısal değerleri vermekte ki amaç, Türkiye ortalamasının düşük oluşunu belirtmek, en iyi ve teknik bağcılığın yapıldığı Ege bölgesi ortalamasının dahi olması gerekene göre düşük olduğunu vurgulamaktır.

     Bu durum bize, yapılan bağcılığın bir yerlerinde hata veya noksanlık olduğunu göstermektedir. Bu hatalar neler olabilir, şimdi bu konuyu biraz açmaya çalışalım:

-         Dikim öncesi toprak hazırlığı doğru yapılmamış olabilir. Zamansız ve eksik yapılmış olabilir. Bağ dikilecek toprak yaz veya en geç sonbahar aylarında toprak kuru iken riperlenmelidir.

-         Toprağa uygun anaç seçilmemiş olabilir. Anaç belirlenmesi toprak tahliline göre yapılmalıdır. Bunun için doğru toprak örneği alınmalı ve en uygun laboratuvarda analiz ettirilmelidir. Toprak raporunu doğru okuyup doğru değerlendirmelidir. Son yıllarda analiz laboratuvarları çoğalmış, anaç tavsiyesi bağcılığı bilmeyen veya az bilen laboratuvar elemanlarınca yapılmaktadır. Toprak saturasyonu, toprak Phsı, tuzluluk, aktif kireç, bor fazlalığı gibi değerlerin tümü, anaç çeşit uyumu ile birlikte değerlendirilip karara varılmalıdır.

-        Bağın terbiye şekli yanlış seçilmiş olabilir.

-        Bağın gelişme dönemi içinde budama, toprak işleme, sulama, hastalık ve zararlılarla mücadele doğru ve uygun zamanda yapılmamış veya eksik ve yanlış yapılmış olabilir. Doğrusunu uzman kişilerden öğrenerek yapmak gerekir. Komşuya bakarak veya kahvehane sohbetleri ile karar verilmemelidir.

-        Bağ sökümünden sonra yeteri kadar dinlendirme yapılmamış olabilir.

-        Sökümden sonra derin işleyip, 3-5 yıl başka ürün ekilmelidir.

    Sonuç olarak; yerli bağcılık yüzde yüz bırakılmalıdır. Kil miktarı yüksek topraklarda bağın ekonomik ömrü en fazla 10-12 yıldır. Biraz kumsal topraklarda ömür biraz daha uzasa da nematoddan etkilendiği için verim düşmektedir.

-     Amerikan asma fidanı dikilerek, daha sonra aşılama yapılabilir. Ancak, fidanların aşıya gelme durumu farklığı, aşıyı aynı anda yapmaya imkan vermemektedir. Bu durum bağda fertler arası yıl farkını doğurmaktadır. Dikim ve tutum başarılı olmaz ise yine bağda yıl kademesi olmaktadır.

    Bu tip yetiştiricilikte en kötüsü, aşıcı ustası bulamama problemi, aşı tutma yüzdesi, yine kademe oluşturmakta, bağı 3-4 yılda ancak tamamlamak mümkün olmaktadır. Yerinde aşıda aşı mevsimi yağış çok olursa tutumu etkiler, aksine aşı sonrası aşırı kuraklık aşı tutum yüzdesini etkilemektedir.

-     Aşılı asma fidanı ile bağ kurulduğunda, yukarıda iki maddede belirtilen problemler ortadan kalkmaktadır.

-     Kışlık aşılı asma fidanı ile yapılan dikimde tutmayanlar tüplü(kaplı) fidanla mayıs-haziran aylarında tamamlanıp, aynı yıl içinde noksansız bir tesis yapılabilir.

-     Tüplü fidanla yapılan tesislerde yine tutmayan fidanların yeri, hemen tekrar dikim yapılarak noksansız bir bağ kurulabilir.

     Tüm bağ kuracaklara faydalı olması dileğiyle …